Ana vatanı Balkanlar olan ve Türkiye'de Kafkaslarda yetişen acı kestane, at kestanesi ve yabani kestane olarak da bilinir. Zaman içerisinde dünyanın birçok ülkesine yayılan acı kestane, öncelikle İstanbul olmak üzere Marmara Bölgesi'nde yaygın olarak ekilmiştir. Geçmişte migren, baş dönmesi, basur, sara gibi birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaktaydı. Osmanlı döneminde acı kestane, nefesi kesilen atları beslemek için kullanılmıştır. Bu sebeple bu kestaneye at kestanesi de denilmiştir.

Acı kestane bitkisi, 15-20 metre boylarında ve yuvarlak tacı yarım küre biçiminde gövdesi olan bir ağaçtır. Yaklaşık olarak 150-200 yıl arasında yaşayabilmektedir. Yaprakları parmak şeklinde olup, 5-9 oval, yumurta biçiminde parçalardan oluşur. Yapraklar uzun bir sap üzerinde yer alır ve 15-20 cm uzunluğunda, 5-10 cm enindedir. İlkbahar mevsiminde açık yeşil, sonbaharda ise koyu yeşil renklere bürünür. Çiçekleri piramit biçiminde ve dik olarak yukarı doğrudur. Taç yaprakları pembe ya da beyaz, ortası kırmızı renktedir. Olgunlaşan meyvelerin dış kısmı dikenli ve kalın kahverengi bir kabukla örtülüdür. Olgunlaştığında bu dikenli kabuk çatlayarak 2-3 tane kahverengi, sert kabuklu tohum yere düşer.

Yetiştirilmesi oldukça kolay olan bu bitki, ülkemizde sürekli kesilmesinden dolayı oldukça azalmıştır. Acı kestane tohumlarının toprağa 25-30 cm derinliğinde gömülmesi sonucunda kısa bir süre sonra filizlenerek büyür. Mart ayı sonları ve Nisan ayı, tohumun dikilmesi için en uygun zamanlardır.

Acı kestane tohumları, Eylül ve Ekim aylarında toplanıp kurutulur. Toplanan tohumlar kurutulduktan sonra dövülüp ya da öğütülerek kullanılır.

Acı kestane bitkisinin ağacının kabukları, çiçekleri, tohumları, yaprakları ve sonbaharda toplanan meyveleri kullanılabilir.

Tohumları ve çiçekleri kurutulduktan sonra kaynatılmış suyun içerisine atılarak, ağaç kabukları kaynatılarak ve yaprakları da suda kaynatılarak kullanılır. Ayrıca kapsül olarak ve dıştan kompleks olarak da kullanılabilir.

Acı kestanenin meyveleri aynı zamanda güve oluşumunu engellemek için çamaşır dolaplarına koyulabilir, kestaneleri örümceklerin eve girmesini önlemek için kullanılır, tohumu nazara karşı tütsü gibi yakılarak kullanılabilir ve kömüründen barut elde edilir.

Acı kestanenin yemişleri oldukça zehirlidir ve çiğ olarak tüketildiğinde zehirlenmelere neden olabilir. Aşırı derecede acı kestane özünün kullanılması sindirim sistemi problemleri, mide bulantısı ve kaşıntı gibi sorunlara yol açabilir. Bazı bitkilerle karıştırılması ve bazı ilaçlarla etkileşiminde kötü sonuçların ortaya çıkmasına sebep olabilir. Örneğin, kan şekerini düşüren bir etkiye sahip olması nedeniyle şeker hastalarının kullandığı ilaçlardan sonra kullanılması, kan şekerinin aniden düşmesine ve dolayısıyla tehlikeli durumlara yol açabilir. Ayrıca, acı kestanenin kan inceltici etkisi nedeniyle sarımsak, zencefil, karanfil ve çemen otu gibi bitkilerle birlikte kullanılması tehlikeli olabilir.